How to I ate my monday morning syndrome?

 Motivational Monday! ☺️

In the world we are working in right now, we sometimes tend to look at the quick results rather than the long-term gains, whether it be in the gym or particularly in any work that we may be doing.

For me, the key to work is improving yourself in the long run and enhancing your knowledge and skills set. Just by adding 1% of effort on a day-to-day basis to learn, improve and achieve excellence can lead to you improving your skill set.

As Robert Greene once said, “The future belongs to those who learn more skills and combine them in creative ways”. So go out there and be creative, be energetic and be ready to reap the rewards of putting in effort on a day-to-day basis to improve yourself in the long run! 😊

#motivation #work #future #ideas #aventus #monday #morning #syndrome

Monday morning syndrome! ideas worth spreading

Special thanks to Victoria Belobrov who just remember it to us!

Solar Windows Onion in Shodan

 

internet accessible solarwinds servers in Shodan, you can check with using some specific filters.

ref:

https://www.shodan.io/search?query=http.favicon.hash%3A-1776962843

Leadership First

 True leadership is all about people and inspiring people to believe that the impossible is possible; when leaders can inspire a group of people to perform beyond their normal limitation, great things will happen, and as a result, you can now make a difference in the lives of your team, your community, your country and by extension the world.

https://lnkd.in/eEn9fvM

Isin Puf Noktası...Sözün özü

 

"Hatasız kul olmaz" derler . Çok doğru...

İşini her zaman iyi yapmak, iyi yapmak için çabalamak bir erdemdir. Sonuçları bazen istediğimiz gibi olmayabilir ama karakterinizin yansımasıdır yaptığınız iş.

Çalıştığımız insanların değerini bilelim, onlara ailenin bir ferdiymiş gibi davranalım, hissettirelim. Bir takımın parçası olamayan, aitlik duygusunu veremediğiniz çalışanlar, bir gün bakmışsınız sizinle olmayabilir.

Zira , burada o meşhur söz devreye girer ; "Çalışanlar kurumlarını değil, yöneticilerini terk ederler."

Çalışanlarınızın gelişmesini istiyorsanız, onları hata yapma korkusundan kurtarmanız gerekir. Herkes hata yapabilir, siz de yapabilirsiniz.

Stresin; başarıya ulaşmasına izin vermeyin. Başarının, stresi yenmesine izin verin.

Kamil Dukul

Atma Ziya!

 Şener Şen'in canlandırdığı bir 'Deli Ziya' karakteri vardır. 'Aslan Avı' diye ararsanız bu karakterin en kült sahnelerinden birini izleyebilirsiniz. Deli Ziya, sürekli çoğu palavra olan hikayeler anlatır, bunlara kendini kaptırıp inanır ve buna göre yaşar.

Gerçekte hepimizin içinde bir Deli Ziya vardır. Zihnimiz, yaşadıklarımızı veya önümüzdeki hayatı sürekli hikayeleştirme eğilimindedir.

Örneğin biri ile fikir ayrılığı yaşarız ve bunun üzerine bir sürü hikaye yazarız. Kimimiz için diğer kişi aptal, bilinçsiz, cahil veya bencildir. Ya da bizi sevmiyor, gıcık oluyordur. Kimimiz için ise kendimizde terslik vardır. Başarısızızdır, veya çok haklıyızdır ama anlaşılamıyoruzdur. Hikayeler sonsuza kadar uzayabilir.

Dilimizdeki 'bana hikaye anlatma', 'gerisi hikaye' gibi deyişler kafamızdakilerin çoğunun hikaye olduğunun bilgeliğinden türemiştir.

Hikayelerimiz, dünyaya nasıl baktığımızı ele verir. Bunlar genellikle taktığımız renkli gözlükler gibidir. Her birimizin çokça taktığımız gözlükleri vardır: 'bütün manyaklar beni bulur', 'ben başarısızım', 'hayat çok zor' gibi gözlüklerdir bunlar.

Olanı olduğu gibi görmenin yolu, hangi gözlükleri taktığımızı ve onun algımızı nasıl çarpıttığını fark etmemizden geçer. Bugün en sık taktığınız gözlüğü fark etmeyi deneyin...

Why privacy is important for your brand?

 

Debian Tabanlı Linux Sistemlerde Hyper-V üzerinde Çalıştırılan Sanal Makinalarda Full Screen Yapma

 How to run Hyper-V base Ubuntu VM Full Screen

Sanal makina olarak kurulum yapılan linux sistemlerde default olarak gelen ayarları değiştirerek ekranın full screen olarak kullanabilirsiniz.

Bunun icin oncelikle nano ya da vi gibi bir editorle aşağıdaki dosyası açmanız gerekiyor.

etc/default/grub 

Aşağıdaki komutu kullarak acabilirsiniz.

sudo vi /etc/default/grub

Daha sonra insert modunda açıp; 

GRUB_CMDLINE_LINUX_DEFAULT=”quiet splash” satırını 

GRUB_CMDLINE_LINUX_DEFAULT=”quiet splash video=hyperv_fb:1920x1080”

olacak sekilde değiştirmeniz gerekiyor. 

Adımları düzgün bir sekilde uyguladığınızdan emin olduktan sonra aşağıdaki 

:wq komutu ile dosyayı kaydedip çıkyorsunuz. 

bundan sonra ise sudo update-grub komutunu calistiriyoruz. 

Full ekran modunda kullanmak icin makinayı restart etmeniz yeterli olacaktır. 

Referance

https://www.donovanbrown.com/post/How-to-run-HyperV-base-Ubuntu-VM-full-screen

#hyper-v #debian #ubuntu #fullscreen

Survivorship Bias

Neremizden vurulmadığımıza bakalım...

İkinci Dünya Savaşı döneminde, İngiliz donanması seferden geri dönen uçakların nereden vurulduklarının istatistiğini çıkarmış ve ortaya bu görüntü çıkmış.

İlk başta bu kurşun delikleri olan yani uçakların en çok hasar alan bölgelerini zırhlamayı düşünmüşler.

Sonra Macaristan doğumlu Yahudi istatistikçi Abraham Wald karşı çıkmış. Uçağın burun bölgesi, motorları ve orta gövdesi yani kurşun izi olmayan yerlerin zırhlanması gerektiğini söylemiş.

Abraham Wald'ın fark edip diğerlerinin farke demediği şey; bu uçaklar o bölgelerden hasar aldıkları için düşmemiş. Hasar almadıkları yerlerden vurulmadıkları için eve geri dönebilmeyi başarabilmiş.

Wald, kurşun izi olmayan yerlerden vurulursa uçağın geri dönme şansının olmadığını söylemiş.

İşte bu fenomene 'Survivorship Bias' deniyor. Başarısızlıkları göz ardı edip yalnızca başarıya odaklanma durumu, Türkçede henüz tam karşılığı olmayan bu kelime “sağ kalma ön yargısı” olarak adlandırılabilir.

Bu teoriyi, Koronavirüs salgını için alınan önlemlere uyarlayabiliriz.

Hayatta kalanlara çok odaklanıp, başarısız olanların neden başarısız olduklarını gözardı etmenin büyük bir mantık hatası olduğunu görelim lütfen...

Titanic Batarken Çalmaya Devam Eden Müzisyenler...

 Titanic Batarken Çalmaya Devam Eden Müzisyenler...

Özellikle yurtdışında bulunduğum zamanlarda, birçok firmanın oryantasyon eğitimlerinde kullandığına şahit olduğum, görevleri 1. sınıfa hizmet etmek olan ve bunu son anlarına kadar yaşayan müzisyenler bu paylaşımın konusu.

Geçmişten günümüze yöneticilerin rolleri devamlı güncellenmiş olsa da, çalışanları eğitme, ödüllendirme, motive etme, ilham verme, yoldan çıkan işleri düzeltme, krizleri yönetme yani kısaca genel akışı kontrol etme gibi sorumlulukları istisnasız değişmeden devam etmektedir.

Bu açıdan bakıldığında, filmde geminin buzdağına çarpmasının ardından oluşan kaos ortamının yönetimi dahil, kaptanın büründüğü karamsar ruh haliyle aldığı tüm kararların hatalı olduğunu görüyoruz.

İşte tam bu noktada gemide oluşan ve kontrol edilemeyen ortamda kendilerini kontrol edebilen tek ekip karşımıza çıkar. Görev tanımlarına son derece hakim bu müzisyenler, kriz anında bile yolcuları sakinleştirmeye çalışmaları, daha insani şekilde hareket etmelerini sağlamak için kendi hayatlarından fedakarlık yapmaları açısından çok özel ve unutulmaz.

Bu eşsiz müzisyenlerin çaldığı ve yolcuların gemi batarken duyduğu son müziğin adı ise; Nearer, My God, to Thee.

Referans:

https://www.linkedin.com/posts/cenkcaner_titanic-batarken-%C3%A7almaya-devam-eden-m%C3%BCzisyenler-ugcPost-6697887767877165056-WcmM/

Albert Einstein deli miydi?

Albert Einstein trendedir. Bütün ceplerini ve çantalarını araştırmasına karşın biletini bulamaz. Bu arada kontrolör yaklaşır ve şöyle bir şeyler söyler: "Dr. Einstein, sizi herkes tanır. Princeton'un size başka bir tren bileti alacak parası olduğunu da biliyoruz."

Einstein'in yanıtı da şöyle olur: "Benim endişem para değil. Bileti bulmak zorundayım, çünkü nereye gittiğimi unuttum."

Tıpkı Einstein gibi, sizler de para için değil, nereye gittiğiniz için endişelenmelisiniz. Nereye gittiğinizi keşfederseniz, para da zaten gelir.

Guy Kawasaki, The Art of the Start